Metro 2033 Tüm Hikaye | Oyun Hikayeleri Bölüm İki

Channel:

İnan Köse

Subscribers:

38,300

Published on September 6, 2020 9:00:05 AM ● Video Link: https://www.youtube.com/watch?v=LOfcxSh0xQ8

Game:

Metro 2033 (2010)

Duration: 11:42

24,818 views

888

Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
https://www.youtube.com/channel/UCt-67sYqFz7txvLnQRSN0zg/join
Metro 2033 oyununun tüm hikayesini elimden geldiğince aktarmaya çalıştım. İyi seyirler. Oyun hikayeleri devam edecek!

Dünya son kavgasını vermiş, fakat bu kavganın sonucu pek de iyi olmamıştı. Son savaşta kullanılan nükleer bombalar dünyayı yaşanamaz, soğuk bir gezegene çevirmiş ve yeryüzünde yaşayabilen canlılar evrimleşmiş halleriyle bir canavara dönüşüp insana düşman olmuşlardı. İnsanlarınsa bu karmaşada kaçacağı tek yer vardı. Metro.
Metro'nun derinliklerinde Artyom adındaki genç, yıllardır tek bir metro istasyonunda yaşamıştı ve dışarıyı merak ediyordu. Üvey babasının emirlerinden çıkmaya pek meyilli olmayan Artyom, nihayet eline bir fırsat geldiğinde bunu yapacaktı. Bu fırsatsa üvey babasının arkadaşı Hunter ile gelecekti.
Hunter istasyonlarını ziyaret ettiğinde Artyom'un neredeyse dili tutulacaktı. Çünkü bu adam tam da Artyom'un hayallerindeki gibi sıkı bir savaşçıya benziyordu ve daha da iyisi bir istasyondan diğer istasyona giden avcılardandı. Hunter'ın gelişi, tam da metro yaratıkları olan nasalislerin gelişine denk geldi ve daha ilk dakikadan Artyom ve Hunter, nasalislere karşı küçük bir kavgaya tutuştular. Kavga sonunda Artyom'un silah kullanma yeteneği Hunter tarafından övülmüş ve en nihayetinde kara derililer bahsi açılmıştı. Kara Derililer, yıllardır metrolarda mücadele edilen nasalislerden değillerdi. İnsanların zihnine erişebiliyorlar, onları tuhaf yollara sürükleyebiliyorlar, bir nevi bu şekilde ölüme sürükleyebiliyorlardı. İnsanoğlu tam olarak ne olduğunu bilmediği bu yaratığa isimsiz bir savaş başlatmak, gerekirse insanlığı tehdit eden bu yaratığı komple ortadan kaldırmak istiyordu. Hunter'sa bu isteğin farkındaydı ve Artyom'un bu işte kendisine yardım edebileceğini biliyordu. Bunun için göğsünden madalyonunu çıkardı ve Artyom'a uzattı. Artyom'un artık Polise gidip bütün bu kara derililer olayını Miller diye bir adama anlatması gerekiyordu. Hunter bunu istemişti.
Artyom, üvey babasıyla vedalaşıp gaz maskesinden silahına kadar bütün teçhizatını tamamladıktan sonra karşısına çıkacak ilk istasyon olan Riga'ya doğru yola çıktı. Metro istasyonlarını birbirine bağlayan ve hala çalışır olan ray hatları sürpriz misafirlerle dolu olabiliyordu. Birçok tüccar bu hatları kullanarak iyi paralar kazansa da bu işe hevesle başlayıp canından olmuş çokları da mevcuttu. Şimdi bir de kara derililer ortaya çıkmıştı. Sesler yoğunlaşıyordu. Raylara sürten çeliğin sesi değildi bu. Tanımlanamaz bir sesti. İnsanı rüyalara sürüklüyordu. Riga yolunun ilk yarısında Artyom ve üç yol arkadaşıysa bu rüyalara sürüklenmişti. İlk uyanan Artyom oldu ve hemen yanındakini uyandırdı. Karşılarındakiler uyanmıyordu. Yoksa ölmüşler miydi? Hemen küçük aracı harakete geçirdiler. Çünkü kulaklarına hiç de doğal olmayan sesler gelmeye başlamıştı. Araç gıcırdayarak yola çıktı ve birazdan koca gövdeleriyle yaratıklar etrafını sarmışlardı. Artyom, var gücüyle onları savuşturmaya çalışsa da tam karşılarında oturanları ölümden koruyamadı. En nihayetinde müthiş bir hızla Riga'ya vardıklarında koruma hattı arkalarından gelen nosalisleri yakarak öldürdü ve bu istasyon içindeyken güvende kalabileceklerdi. Bütün Rusların yaptığı gibi, iyi yahut kötü, mutlulukta yahut mutsuzlukta, yani ne olduğu önemli olmadan vodka içmeye başladılar. Mantardan yapılmış vodka eski tadı vermese de kafa yaptığı kesindi. Artyom, başı dönerek de olsa masadan kalkıp etrafı dolaşmaya çıktığında kafasında bu istasyonu terketmek dışında bir şey yoktu. Bir yol bulup buradan çıkmalıydı. Bunu birilerine de söylemiş miydi? Hatırlamıyordu, ama yeterince vodka içmiş biri her şeyi herkese söyleyebilirdi. Az sonra sokakta bir çocukla karşılaştı. Çocuk Artyom'a onu birinin beklediğini ve para karşılığında o adama götürebileceğini söyledi. Artyom, kıtlık döneminde olduğunu düşündü, fakat kafası da iyi olduğundan çocuğa parasını uzattı ve adamın yanına doğru yola çıktılar. Adamın adı Bourbone'du, Artyom'un kara derililerin şarkılarından etkilenmediği hikayesi hızlıca yayılmıştı ve bu hikayeye inanan Bourbone, Kuru İstasyon'a gitmek için bildiği lanetli adı verilen geçitten geçmekte Artyom'u kullancaktı. Tek başına bunu başaramazdı. Artyom da zaten böyle bir iş aradığı için Bourbone'un teklifini oracıkta kabul etti, derhal yola çıktılar.
Artyom gerçekten de hikayelerde anlatıldığı gibi kara derililerin rüyalarına girmesini engelleyebiliyordu. Lanetli geçitten geçmelerini de bu sağlamıştı. Şimdi varıp dayandıkları kapı, Hanza adı verilen çarşı istasyonuydu. Burada gerçekten her şey bulunabilirdi, tabii ki karşılığını vermeniz koşuluyla ve Bourbone bu istasyonda pek hoş karşılanmamıştı. İstasyondaki insanlara borçluydu ve derhal ödemek zorundaydı, yoksa onu ve tabii ki yol arkadaşı olduğu için Artyom'u hiç de iyi şeyler karşılamayacaktı. Neyse ki Bourbone borcunu ödedi ve bu malzeme cennetinde çok durmadan çıkabildiler. İstasyonun merdivenleri yüzeye çıkıyordu.

Other Statistics