Benden Hikayesi | Bir Sait Faik Belgeseli | İnceleme, Eleştiri
Evet vizyonda Captain Marvel, Shazam, mazam gibi bir sürü gişe canavarı film var, onların videosunu yapsam daha fazla izlenen videolara, daha fazla aboneye sahip olacağımı, olabileceğimi biliyorum, fakat onların dağıtım ağındaki canavarlığının arda kalan sinema ürünlerini nasıl yok ettiğini bildiğimden bu kanal ne kadar büyürse büyüsün o arda kalanlarla olacağınızı onurla bildirmek istedim.
Bu cuma günü vizyona giren Benden Hikayesi belgeseline vizyon gününde gittim. Benim için önemli bir belgesel filmdi, çünkü Sait Faik hikaye yazımını bana öğreten adamlardan biri. Henüz on yedi yaşında yeni yetme bir lise öğrencisiyken öykülerini tekrar ede ede ortaya bir şeyler çıkarmaya çalıştığım günler geliyor aklıma. Onun gibi yazmaya çalışıyordum, onun gibi bir anda vites yükseltmeki onun gibi bakabilmek, onun gibi görebilmek ve en nihayetinde onun gibi dokunabilmek. Tabii bu benim için iyi bir lise hayaliydi. İyi bir İstanbul lisesinde, kiminin doktor, kiminin mühendis olma hayali kurduğu bir sayısal sınıfında genç bir öykücüydüm. Bir yandan Sait Faik’e, bir yandan da kadim dostu Orhan Veli’ye özeniyordum. O yüzden Beyoğlu’nda aylaklığa çıkıyor, hasır şapkayı seviyordum. Güzel, fakat gri zamanlardı. İşte değerli dostlarım böyle sevdiğim bir adamın belgeseli olunca da haliyle ilk günden gitmek istedim. Çok salonda olmayacağını biliyordum, bulabildiğim seansa hemen çöreklendim.
En nihayetinde film başladı. Bulunduğum salon beni o kadar kötü karşıladı ki, filmin girişinde söylenmeye başladım. İnsanı sağır edecek bir ses vardı. Filmin başında adam kuş kafesinin kapağını açıyordu mesela, kapak kapanırken kulağınız deliniyordu. Neyse dedim çektim sineye, izlemeye devam ettim. Tek bir söz etmeyen, sürekli yürüyen, canlandırma halinde bir Sait Faik figürü ile arka planda hikayeler işleniyor, ardından bu hikayeleri perçinleyecek şekilde Sait Faik ile temas etmiş kişilerin anlatısıyla bir Sait Faik hikayesi şekilleniyor. Beşikten mezara bir öykücünün öyküsü. Doğduğu yaşadığı topraklar.
Adapazarı’ndaki bakımsız Sait Faik parkına götürüyorlar mesela bizi. İşi çok iyi özetliyor o park. Nasıl en iyi şairlerimizden birini Rusya’da en iyi yönetmenlerimizden birini Fransa’da gömdüysek Türkiye’de yaşattığımız bu öykücünün de bakımsız bir parkının olması tam tesadüf oluyor. Aklıma Dostoyevski’nin Ruslar tarafından umursanmayan, bakılmayan evleri geliyor. Tekrar tekrar kendime söylüyorum edebiyatçı olmak zor iş.
Belgeselde de bunun üzerine çok duruluyor. Orhan ve Sait’in beraber yaptığı aylaklıklar anlatılıyor. Onların boş dolaşmaları, çevrelerinden gelen eleştiriler dile getiriliyor. “Oysa,” diyor belgeselin bir köşesinde Ara Güler “yazarın öyle boş zamanlara ihtiyacı vardır, onunla doldurur öyküsünü.” Kendi çevreme bakıyorum ve insanlarda yarattığım genel algının boş gezen, boş boş oturan insan olduğunun farkına varıp istemsizce üzülüyorum. Evet, bu durum canımı sıkıyor. Hangi kelime işçisine böyle bir şey yaparsanız yapın canı sıkılacaktır. Okuduğum kitaplar, harcadığım saatler geliyor aklıma. Bu mu yani karşılığı diyorum çoğu zaman, hatta neye yaradı? Ama başka çarem yokmuş gibi geliyor. Kalemi tutup öpen, sonra yazmasaydım delirecektim diyen Sait Faik gibi hissettiğim çok oluyor. En doğru hissettiğim anlar işte o anlar.
Belgesel anlatısından bu sebeplerle çok koptum, ama bu da belgeselin en azından yazar olma hayali taşıyan birini nasıl etkilediğinin bir kanıtı olabilir herhalde. Bir sahnede de Sait Faik’in dergi parasını annesinin gözü önünde verilmesini istemesi olayı anlatılıyor. İşe yarıyorum ben çığlığının bir farklı şekili de bu işte. Adama basımevleri para vermiyor. İçimden merak etme Büyük Ağabey Sait, hala bir şey değişmedi, hala kimsenin yazara para verdiği yok. Hala neredeyse bütün yayınevleri ticarethane diyorum ve belgesel böyle geçip gidiyor. Zaten bir saatin biraz üzerinde olan belgesel oradan alıp oraya götürüyor, güzel ve dolu bir vakit geçirmenize vesile oluyor.
Sinema: https://www.youtube.com/playlist?list=PL0t6qBLZLCIkM43VOXxntruwrSzZDDhEK
Nejla'yla Kitaptan Sonra: https://www.youtube.com/playlist?list=PL0t6qBLZLCIn89gEBTex6kYyBrrUXJUqQ
Bilim-Kültür: https://www.youtube.com/playlist?list=PL0t6qBLZLCInkvr4NI8cyeduPZatbB3wo
Edebiyat: https://www.youtube.com/playlist?list=PL0t6qBLZLCImsZMgbm2hBy_Fcwo0m1XER
Selamlar, bilginin harman olduğu, harmanın çok olduğu yerdesiniz. Dandik challangelardan sıkıldıysan geliver. Maymunlar ve daha birçok şey hakkında bilgileşmek üzere.
iletişim:
instagram: https://www.instagram.com/inankosev/
facebook: https://www.facebook.com/inankosev/
twitter: https://twitter.com/inankosev
İnan Köse
türkçe belgesel, öykü, şiir, edebiyat