Korku ve Gerilim: Terkedilmiş Evdeki Gizemli Sır!

Channel:

Hasan Hasanli

Subscribers:

2,650

Published on October 7, 2024 8:18:11 PM ● Video Link: https://www.youtube.com/watch?v=Q1jV3mCeM4g

Duration: 0:00

6 views

1

Issız bir kasabanın kenarında, yıllardır kimsenin uğramadığı eski bir ev vardı. Burası, kasaba halkının korkulu rüyası haline gelmişti. Geceleri duyulan tuhaf fısıltılar, pencerelerde beliren gölgeler, insanların bu evi lanetli olarak adlandırmasına neden olmuştu. Ama aslında asıl sır, evin altındaki eski zindanda saklıydı.

Genç bir gazeteci olan Asya, kasabanın efsanelerinin ardındaki gerçeği öğrenmeye kararlıydı. Paranormal olaylara merakı olan Asya, tüm uyarılara rağmen o eve gitmeye karar verdi. El feneriyle gece geç saatlerde eve girdiğinde, karşısına tozla kaplı eski mobilyalar ve solmuş aile fotoğrafları çıktı. Ancak Asya’nın asıl dikkatini çeken şey, bodrum katına inen dar bir taş merdivendi. Nefesi hızlanmıştı; aşağı indikçe hissedilen soğuk bir esinti ve kulağına dolan fısıltılar onu takip ediyordu. Merdivenin sonunda, eski bir zindanın kapısı paslı menteşeleriyle yavaşça açıldı.

İçeri girdiğinde yerde duran, üzeri kanla kaplanmış eski bir defter buldu. Defteri açıp okumaya başladığında, 50 yıl önce bu evde kaybolan bir çocuğun yazdığı korkunç itiraflara rastladı. Çocuk, evin duvarlarının içinde gizlenen esrarengiz bir varlıktan bahsediyordu.

Tam bu esnada Asya, arkasında bir hareket hissetti. Başını çevirdiğinde karanlıktan çıkan uzun ve silik bir gölge ona doğru yaklaşıyordu. Gölgenin boş gözleri vardı ve Asya’nın tam önünde durduğunda, bir an için fısıltıların kaynağını anladı: Bu evin ruhu yalnız değildi.

Gölge, Asya’nın hemen önünde hareketsizce duruyordu. Boş gözlerinden yayılan soğukluk, odadaki havayı daha da ağırlaştırmıştı. Asya, geri adım atmak yerine, korkusunu bastırarak gölgeye doğru ilerlemeye karar verdi. Çünkü biliyordu ki, bu noktadan sonra geri dönmek artık mümkün değildi.

Birden elindeki eski defterin sayfaları hızla çarpmaya başladı. Bir rüzgar, bodrumun derinliklerinden yükseliyormuş gibi hissediliyordu. O sırada Asya, fısıltıların daha net hale geldiğini fark etti. Gölgenin dudakları kıpırdamıyordu ama sesler etrafını sarmıştı. Fısıltılar ne kadar artarsa, Asya o kadar çok titremeye başladı.

Sonra... bir çığlık! Zindanın karanlığında yankılandı. Zemin titredi ve gölge bir anda kayboldu. Ancak onun bıraktığı boşlukta zemin yarılmaya başladı. Alttan çıkan kırmızımsı bir ışık, duvarları aydınlattı. Asya, yerin altından yükselen bir varlığın farkına vardı. Bu ev, sadece lanetli değildi. Yıllardır hapsedilmiş bir şeyin hapishanesiydi.

Peki, Asya bu sırrı çözebilecek mi? Yoksa bu karanlık onu da mı yutacak?