Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi sonrası yayımlanan ortak bildiri
Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi sonrası yayımlanan ortak bildiride, toplantıda Suriye'deki güncel durumun ele alındığı belirtilerek, “Liderler, Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli taahhütlerini vurgulamışlardır” denildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin katılımıyla, Çankaya Köşkünde gerçekleştirilen Suriye konulu Üçlü Zirve'nin ardından ortak bildiri yayımlandı.
“SURİYE’DE SAHADAKİ GÜNCEL DURUM ELE ALINDI”
Bildiride, Üçlü Zirve'de Suriye'de sahadaki güncel durumun ele alındığı ve 14 Şubat 2019 tarihinde Soçi'de yapılan son toplantıların ardından meydana gelen gelişmelerin gözden geçirildiği belirtilerek, aralarındaki anlaşmalar uyarınca üçlü eş güdümü güçlendirme hususundaki kararlılıkların yinelendiği kaydedildi.
Liderlerin, "Suriye'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli taahhütlerini vurgulamışlardır" ifadesine yer verilen bildiride, bu ilkelere evrensel düzeyde saygı gösterilmesi ve kim tarafından gerçekleştirildiğine bakılmaksızın, hiçbir eylemin bu ilkelere halel getirmemesi gerektiğinin altı çizildi.
BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) 497 sayılı kararı başta olmak üzere Suriye Golanı'nın işgalini reddeden ilgili BM kararlarının hükümleri dâhil, herkes tarafından tanınan uluslararası hukuk kararlarına saygı gösterilmesi gerekliliğinin bu çerçevede teyit edildiği kaydedilerek, "ABD yönetiminin işgal altındaki Suriye Golanı'na dair uluslararası hukukun ağır ihlalini teşkil eden ve bölgesel barış ile güvenliği tehdit eden kararı kınandı" ifadesi kullanıldı.
Bildiride, İsrail'in Suriye'ye yönelik askerî saldırılarının istikrarı bozduğu, ülkenin egemenliği ile toprak bütünlüğünü ihlal ettiği ve bölgedeki gerilimi tırmandırdığı değerlendirildi.
“TERÖRLE MÜCADELE KİSVESİ ALTINDA SAHADA YENİ GERÇEKLİKLER YARATILMASINA DAİR HER TÜRLÜ GİRİŞİM REDDEDİLDİ”
Suriye'nin kuzeydoğusundaki güvenlik ile istikrarın ancak ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde sağlanabileceği vurgulanan bildiride, bu çabaları koordine etme konusunda anlaşıldığına işaret edildi.
“Suriye'de gayrimeşru öz yönetim teşebbüsleri dâhil olmak üzere terörle mücadele kisvesi altında sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair her türlü girişim reddedildi” değerlendirilmesine yer verilen bildiride, Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü zayıflatmayı amaçlayan ve komşu ülkelerin millî güvenliğini tehdit eden ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılıkları ifade edildi.
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki durumun ayrıntılı şekilde gözden geçirildiği kaydedilen bildiride, liderlerin 17 Eylül 2018 tarihli muhtıra başta olmak üzere, İdlib ile ilgili bütün anlaşmaların tüm unsurlarıyla hayata geçirilmesiyle sahada sükûnetin sağlanması gerekliliğine dair kararlılıklarını vurguladıkları belirtildi.
Liderlerin, "Heyet Tahrir Şam" terör örgütünün bölgedeki varlığını artırmasından duydukları ciddi kaygıyı ifade ettikleri vurgulanan bildiride, BMGK tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ ve diğer terör örgütleriyle bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler ve oluşumların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla aralarındaki iş birliğini sürdürme kararlılıklarının teyit edildiği vurgulandı.