Kutsal Binalar - Ayasofya II 🕌

Kutsal Binalar - Ayasofya II 🕌

Channel:
Subscribers:
1,740,000
Published on ● Video Link: https://www.youtube.com/watch?v=kswhn1_uc7E



Duration: 43:16
3,585 views
182


Arkitektcom Genel Yayın Yönetmeni Yasemin Karaca ve Mecra Yayın Yönetmeni Taha Kılınç, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılmasını tarihsel referanslarla tartışıyor. Arkitekt Konuşmaları’nın Kutsal Binalar’ serisinin ikinci bölümü olan ‘Ayasofya’yı mekansal özellikleri ve yapısal dönüşümleri ile dinleyeceksiniz.

İslam tarihi boyunca Hz. Peygamber’in övgüsüne mazhar olmak için pek çok kumandan İstanbul’u kuşattı, bu uğurda nice zahmetlere giriştiler. Ancak Allah-ü Teâlâ bu mübarek fethi Fatih Sultan Mehmed’e ve onun ordusuna nasip etti. Ayasofya, güzel emîrin ve güzel ordunun eliyle Müslümanların mâbedine dönüştü. Ve yüzyıllar boyunca etrafında birer gül goncası gibi boy atan kubbelere; Süleymaniye’ye, Beyazıt’a ve Sultanahmet’e ilham kaynağı oldu.

İstanbul hilafetin merkezi, İslam coğrafyasının merkezi olurken, Ayasofya işte bu merkezin çarpan nabzı ve atan kalbi hâline geldi.

İşte bu yüzden o elim mütareke günlerinden bile Ayasofya'ya düşman çizmesi ayak basamadı. 200 yiğit orada mevzilendi, kanlarıyla kapısını mühürlemeye yemin etti. Bugün Ayasofya’nın yeniden camiye tebdiliyle bu aziz kahramanların da ruhları şâd oldu.

Ayasofya'nın, statüsü muhafaza edilerek hukuk düzenimizle güvence altına alınan, özel hukuk tüzel kişiliğini haiz mazbut vakıf niteliğindeki Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı'nın mülkiyetinde olduğu,

Ayasofya’nın, vakfedenin iradesi gereği sürekli şekilde cami olarak kullanılması için toplumun hizmetine sunulduğu, bedelsiz olarak kamunun istifadesine terk edilmesi yönüyle hayrat taşınmaz niteliği taşıdığı, tapu belgesinde de cami vasfı ile tescilli bulunduğu,

Vakıf senedinin, hukuk kuralı etki, değer ve gücünde olduğu, vakfedilen taşınmazın vakıf senedindeki niteliğinin ve kullanım amacının değiştirilemeyeceği, bu hususun tüm gerçek ve tüzel kişilerle birlikte davalı idare için de bağlayıcı olduğu

Devletin, vakıf varlığının, vakfedenin iradesine uygun olarak kullanılmasını sağlama yönünde pozitif yükümlülüğü, vakıf mal ve hakları ile ilgili olarak vakfedenin iradesini ortadan kaldıracak şekilde müdahalede bulunmama yönünde de negatif yükümlülüğünün bulunduğu kuşkusuzdur.

Bu durumda, Türk hukuk sisteminde kadimden beri korunarak yaşatılan vakfa ait taşınmaz ve hakların vakfiyesi doğrultusunda istifadesine bırakıldığı toplum tarafından kullanılmasına engel olunamayacağı, vakıf senedinde sürekli olarak tahsis edildigi cami vasfı dışında kullanımının ve başka bir amaca özgülenmesinin hukuken mümkün olmadığı sonucuna varıldığından, bu hususlar dikkate alınmaksızın Ayasofya'nın cami olarak kullanımının sonlandırılarak müzeye çevrilmesi yönünde tesis edilen dava konusu Bakanlar Kurulu Kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

#Arkitekt #Ayasofya #KutsalBinalar







Tags:
Arkitekt
ayasofya
yapı
bina
tarih
video
GZT
GZTVideo
podcast
YaseminKaraca
TahaKılınç
tarihibina
dünya
Türkiye
Ayasofya'nın statüsü