Warhammer 40000: Space Marine | High | Ryzen5 2600x | Gigabyte GTX1660S 6GB | 16GB RAM

Channel:

Feneren

Subscribers:

340

Published on April 13, 2021 8:47:05 PM ● Video Link: https://www.youtube.com/watch?v=zM_HsLgFIJ4

Game:

Warhammer 40,000: Space Marine (2011)

Duration: 4:55

21 views

1

Warhammer 40000: Space Marine | High | Ryzen5 2600x | Gigabyte GTX1660S 6GB | 16GB RAM

MY SETUP
CPU: Ryzen5 2600x (Stock Cooler)
GPU: Gigabyte GV-N166SGAMING-6GD GeForce GTX 1660 Super 6GB GDDR6 192Bit DX12 Gaming
Mainboard: Gigabyte B450M S2H
Ram: 2x8 Corsair Vengeance LPX 8GB 3000MHz DDR4 Ram CMK8GX4M1D3000C16
SSD: Samsung 860 Evo MZ-N6E500BW 500 GB M.2 SSD
HDD: Samsung HD103UJ 1TB
Monitor: Philips 23.8" 242V8A 4ms 75Hz Freesync
Monitor: Samsung SyncMaster BX2350


Mouse: Steelseries Rival 110 Gaming Mouse
Keyboard: Logitech G213 Prodigy
Controller: Logitech F710
Controller: Logitech Driving Force Pro
Speaker: Logitech Z120
Headset: Anker Soundcore Strike 3 Surrond 7.1

Warhammer 40000: Space Marine inceleme

Büyük kahramanlar, efsanevi zaferler, çöküşler, aslında Warhammer evreni için söylenecek çok fazla bir şey yok. Böylesi büyük bir dünya içinden her zaman malzeme çıkar. Zaten Relic bunu yaptığı strateji türündeki seri ile kotardı. Oynanış mekaniğinden grafiklere, geri kalan noktalara kadar, Warhammer 40K: Dawn of War kalite kokuyordu. Strateji türünde işler güzel gitse de, açıkçası savaşlara birebir katılmak istiyordum. Kuju Entertainment’ın çıkardığı Fire Warrior bir FPS olarak bunu başaramamıştı, ancak Space Marine yeni bir şanstı. Bu şansı da iyi kullanmayı biliyor.

İhanet ve intikam bir arada!

Captain Titus, Ultramarine’lerin ikinci grubunun lideri. Titus ve silah arkadaşları Ork’ları engellemek aslında yavaşlatmak için Imperial Forge Dünyası’na gönderiliyor. Burada işler istenildiği gibi gitmiyor ve ortalık karışıyor. Hikaye, ihanet ve trajediyle yuvarlanıp, ilginç bir hal alıyor. Space Marine, uzak ve yakın dövüşü aynı anda becerebilen bir yapım. Silahınızla Chaos veya Ork’lara ateş ederken, yanımıza gelen rakipleri de artık Chainsword, Power Axe veya Thunder Hammer’la parçalama imkanımız var. Kalabalık içine girip, yardırmak hoş dursa da düşmanlar boş durmuyor. En başta zırhın enerji kalkanı (Halo’daki gibi) aşağı inerken, arkasından sağlık su gibi inmeye başlıyor. Sağlığı arttırmanın iki türlü yolu var: Bitirici vuruşlar veya Fury modu.
Bitirici vuruşlar, aslında vahşetin doruğa çıktı zamanlar. Sersemleyen rakiplerin üstünde işaret çıkıyor. Yapılması gereken, işaret hangi düğmeyse ona basıp, Titus’un rakipler üstünde ameliyat yapmasını izlemek. Keza bu adamın böğrüne balta saplamaktan, kafasını parçalamaya kadar gidiyor. Ancak fazla çeşitli değil, belli sayıda animasyon var o kadar. Bunu yaptığımız zaman Titus’un sağlığı artıyor. Sersemletmenin de birkaç yolu var. Düşmana omuz atmak, yere sağlamca tekmeyi basıp rakipleri dağıtmak (Chainsword’ta oluyor Axe ve Hammer’da daha farklı), bombanın etkisiyle sersemleyen düşmanlar gibi. Fury modu, sağlık arttırmanın yanında yakın dövüşlerde en büyük ilaç. Fury’i açtığımızda bar bitene kadar oldukça kuvvetliyiz.

Özellikle Elite sıfındaki düşmanları temizlerken iyi oluyor. Eğer Fury açıkken, herhangi bir silahla Zoom yaparsanız, yavaş çekim oluyor Marksman moduna giriyoruz. Fury barı adam öldürdükçe kendi kendine doluyor. Oyunda silah çeşitliliği genel olarak yeterliyken, yanımıza en fazla 4 farklı silah alabiliyoruz, ancak bu durum Thunder Hammer için geçerli değil. Hammer olduğunda en fazla iki ateşli silah kullanabiliyoruz. Jet Pack kullanması eğlenceli, ancak Campaign’de az kullanıyoruz, bu yüzden Singleplayer’da az ömürlü. Buna nazaran Multiplayer’da ise bol bol Jet Pack kullanabiliriz.
Chaos’un yükselişi

Yapımın tekli oyuncu modu genel olarak sürükleyici. Buna rağmen bolca aksiyonla, çizgisel olarak ilerliyor. Yapılacaklar baştan belli. Arada çıkan farklı engeller olmasını da tercih ederdim. Araç kullanma imkanı da yok. Sadece bir bölümde gemiyle havada giderken, uçan Ork’ları avlıyoruz o kadar. Yapay zeka ise beklentilerin altında. Bazı zamanlar atılan el bombasından kaçmayı akıl eden rakipler, çoğu zaman bu durumu tekrarlamıyor. Düşmanları geçtim, yanımızdaki silah arkadaşlarımız aynı şekilde. Ben ileride bir grup Chaos’la kapışırken, kankalarım ise arkada tatildeymiş gibi takılıyorlardı. Son Boss’la kapışma finalini de beğenmedim, Quick Time Events (Ekranda çıkan düğmelere zamanında basma) özelliği ile olmamış. Daha akılda kalıcı bir şey olabilirdi.

Campaign bittikten sonra online ortamlara dalıyoruz. Çoklu oyuncuda iki farklı mod var. Seize Ground, belirli noktaları ele geçirip, 1000 puana ulaşan takım kazanıyor. Annihilation’da ise 41 puan yapan takım kazanıyor. Multiplayer’da sınıf, seviye ve Perk sistemi (Silah ve sınıf perki olarak ikiye ayrılıyor) yer alıyor. Tactical en başta açık olan sınıf, daha sonrasında ikinci seviyede Devastator ve üçüncü de ise Assault açılıyor. Dörtten itibaren ise Customizer açılıyor ve böylece sadece kendimizin istediği gibi bir karakter yapabiliyoruz.

Bu handikaplar dışında grafiksel olarak rahatsız edici bir unsur yok. Sesler ve müzikler açısından Space Marine yine başarılı. Oyunun devamı gelebilir şeklinde bitti. Belki DLC’lerle veya ikinci bir yapımla neler olduğunu ileri de öğrenebiliriz.

Other Statistics