Need for Speed: Most Wanted (2012) | High | Ryzen5 2600x | Gigabyte GTX1660S 6GB | 16GB RAM
Need for Speed: Most Wanted (2012) | High | Ryzen5 2600x | Gigabyte GTX1660S 6GB | 16GB RAM
MY SETUP
CPU: Ryzen5 2600x (Stock Cooler)
GPU: Gigabyte GV-N166SGAMING-6GD GeForce GTX 1660 Super 6GB GDDR6 192Bit DX12 Gaming
Mainboard: Gigabyte B450M S2H
Ram: 2x8 Corsair Vengeance LPX 8GB 3000MHz DDR4 Ram CMK8GX4M1D3000C16
SSD: Samsung 860 Evo MZ-N6E500BW 500 GB M.2 SSD
HDD: Samsung HD103UJ 1TB
Monitor: Philips 23.8" 242V8A 4ms 75Hz Freesync
Monitor: Samsung SyncMaster BX2350
Mouse: Steelseries Rival 110 Gaming Mouse
Keyboard: Logitech G213 Prodigy
Controller: Logitech F710
Controller: Logitech Driving Force Pro
Speaker: Logitech Z120
Headset: Anker Soundcore Strike 3 Surrond 7.1
Need for Speed Most Wanted (2012) inceleme
NFS: Most Wanted’a sövmeye nereden başlasam bilemiyorum. Hayır, oyun kötü olduğu için değil yeni MW’ye olan bu kızgınlığım. Adının Most Wanted olması, 2005’teki efsanenin adına leke sürmesi, onun ekmeğini yemeye çalışması. Mia’nın, Çavuş Cross’un, Razer’ın mirasına konmaya çalışması. Ve güzelim Most Wanted evreniyle uzaktan yakından alakasının olmaması.
Criterion’u tebrik etmek gerekiyor aslında, oyunun adından Most Wanted’ı atsanız; hatta oyun yerine Burnout Paradise 2 deseniz şimdiye kadar şapkamızı çıkarmıştık bu oyuna. Ama Electronic Arts’ın yanlış isim politikatsıyla yarattığı bu öfke, oyunun güzelliğini perdeliyor. Bindiği dalı kesmektir bu, başka bir şey değil.
İşte bu yüzdendir ki yazı boyunca Need For Speed Most Wanted’a kendi ismiyle değil, olması gereken ismiyle, Burnout Paradise 2 hitap edeceğim. Zira NFS markasının getirdiği araç lisanslarının olduğu ve dinamiklerine polis kovalamacaları eklenen bir Burnout Paradise’dan başka bir şey değil bu oyun. Hatta o kadar Burnout ki, geçtiğimiz sene PSN ve Live’a çıkan Burnout CRASH! yapımından şarkılar var.
JOSIE MARAN NEREDESİN?
Burnout Paradise 2’ın Most Wanted ismi sizi yanıltmasın, oyun ne Josie Maran’ı tekrar bizlerle buluşturuyor, ne de orijinal Most Wanted ile herhangi bir bağlantısı var. İnsan en azından oyunun Rockport City’de geçmesini bekliyor ama nafile, ilk defa Burnout Paradise 2’de gördüğümüz Fairhaven City’de açıyorsunuz gözlerinizi. Hem de alışılanın aksine mütevazi bir araç verip yükselmenizi sağlamıyor oyun, direkt olarak Porsche 911 Carrera S veriyor size. Diğer araçları kazanmak için de aslında pek fazla zorlanmıyorsunuz.
MODİFİKASYON DEĞİL, ÖDÜL SİSTEMİ
Kısaca şöyle anlatayım. Bir arabayı Jack Spot’tan aldınız. Her aracın kendine has, şehrin farklı noktalarından başlayan yarışları var. Bu yarışları başarıyla tamamlarsanız, araç modifikasyonlarına sahip oluyorsunuz. Fakat bu modifikasyonlar ne kişiselleştirilebilir şeyler, ne de birbirinden farklı şeyler. Yani Carrera S’e takabileceğiniz yükseltmeler de aynı, Impreza’ya takabileceğiniz yükseltmeler de aynı. E ne anladık o işten o zaman? Tamam, ortak bir havuz olur ve bu havuzdan istediklerimizi istediğimiz araca takabiliriz belki ama Burnout Paradise 2’de işler böyle değil. Bir araca modifikasyon yapacaksanız, o aracın yarışlarını tamamlamanız gerekiyor. “Oyundaki bütün yarışları tamamladım, her modifikasyonu açtım!” diye böbürlenmeyecekseniz, modifikasyon sistemi sizi büyük bir hayal kırıklığına uğratacak. Tamamiyle oyunun oynanış süresini artırmak için yapılmış bir hareket. Ancak oyunun araç yelpazesi böylesine genişken, neden insanı tek bir aracı mükemmelleştirmeye iten bir sisteme gidilmiş, anlamak güç. Çoğu aracın başına ilk geçtiğinizde NOS bile yok, bunun için en temel yarışı oynamanız gerekiyor.
Görsellikten bu kadar bahsetmişken oyunun arayüzünden de bahsetmemek olmaz, bence oyunun en başarılı kısmı arayüzü. PC’de oynarken NumPad, konsollarda oynarken ise DPad ile kontrol ettiğiniz arayüzde, bir yarışa gitmek veya aracınıza modifikasyon yapmak için menüye dönmek gibi hantal durumlarla uğraşmıyorsunuz. Bir yandan yarışıp bir yandan menüde gezinebiliyorsunuz. Görsel olarak da, dediğim gibi gayet “klas” duran bir çizgi izlemiş Criterion, çoğu gösterge üç boyutlu olarak da diejetik dünyaya yedirilmiş; hız kameralarındaki hızınız mesela. Bu da oyun dünyasını aslına bakarsanız olabildiğine geniş bir dünyaymış gibi hissettiriyor, yaşayan bir dünyaymış gibi hissettiriyor; ancak yukarıdaki paragrafta da dile getirdiğim gibi oyunun plastik grafik etkisi bu potansiyeli baltalıyor.
Madem teknik kısımdan gidiyoruz, o zaman bu şekilde devam edelim. Oyunun sesleri kesinlikle kulak tırmalıyıcı. Ses efektleri tek başına oldukça güzel olsa da, özellikle motor sesleri; genel ses miksajı o kadar başarısız olmuş ki, eğer hoparlörlerden oynuyorsanız bir süre sonra sesi duymayı reddediyor kulaklarınız, kulaklıkla oynuyorsanız da kafanız sıkışıyor. Bu tabi ki sadece miksajdan kaynaklanan bir sorun değil, efsanevi NFS müzikleri portfolyosu ile yakından alakası yok bu sefer. Şarkıların neredeyse tamamı sizi oyundan soğutmak için konulmuş. Bugün Peyote’ye ya da Babylon’a falan gitseniz, çok ama çok daha iyi amatör gruplar dinlemeniz mümkün.
Other Videos By Feneren
Other Statistics
Need for Speed: Most Wanted Statistics For Feneren
At this time, Feneren has 25 views for Need for Speed: Most Wanted spread across 1 video. His channel published less than an hour of Need for Speed: Most Wanted content, making up less than 0.21% of the total overall content on Feneren's YouTube channel.