Wolfenstein The Old Blood (2015)(Türkçe) Tek part mükemmel
Wolfenstein: The New Order’ın hikaye kısmıysa gayet tadında ve tatmin ediciydi. Bu sefer savaş daha bitmemişken William "B.J." Blazkowicz’in hikayesinin başka bir anına konuk oluyoruz. Kaybedilen II. Dünya Savaşı’nın iki yıl öncesine dönüyor ve karanlık bir sırrın peşine düşüyoruz. Zaten ana hikaye Helga von Schabbs’ın sırrı üzerinden ilerliyor ve geri döndüğümüz Wolfenstein Kalesi’nde umutsuz bir arayışın peşine düşüyoruz.Oyunun ilk başlarında bolca gizlenmek zorunda bırakıldığımız için biraz sıkılabilirsiniz. Hani, oyunun başları biraz fazla gizlilik gerektiriyor ve maalesef ikinci bir şans sunmuyor. Ya gizlice ilerlersiniz ya da ölürsünüz. Birkaç yerde bu çizgi kırılsa da genelde dev düşmanların arasından sıyrılarak, onların enerjilerini boşaltarak ilerlemeye çalışıyorsunuz.Aksiyonu yine kuvvetli ve ana oyunda bana zor anlar yaşatan vuruş hissi bir nebze kendine gelmiş. Yine tek sorun elimde iki tane taramalı varken yerden mermi toplamak zorunda bırakılmam. Daha önce bana bu konuda kızanlar olmuştu ama söylediğim şey hala geçerli. Bir özünde bir aksiyon oyunu oynuyoruz ve elimizde İKİ TARAMALI var. Bu yolla oynadığınızda bir süre sonra tırım tırım yerlerdeki mermileri aramaya başlıyorsunuz. İlla o tuşa basmam gerekmemeli. Belki kulağa önemsiz geliyor ama o saf, coşkulu aksiyonu öyle bir heba ediyor ki bu RYO kırmalığı, anlatılacak gibi değil.