BİR VEDA..
Hayat size sürekli yeni şeyler öğretir ve üzerinizde yeni izler bırakır. Yaşadığınız her olay, karşılaştığınız her insan, çekindiğiniz her fotoğraf. Tecrübe denilen şeyi genelde yaptığınız hatalarla kazanırsınız. Asla olmak istemediğiniz bir insana dönüşebilir ve bunun pişmanlığını içinizde yaşayabilirsiniz. Kalp kırarsınız, karşınızdaki insanı istemeden de olsa incitebilirsiniz. Mutluluktan uyuyamadığınız gecelerden sonra acıdan nefes alamadığınız günler olabilir. Seversiniz ve sevilirsiniz. Ağlarsınız ve ağlatırsınız. Büyük bir sevgi isterken, hayatta tek isteği sevilmek olan kişileri hayal kırıklığına uğratabilirsiniz. Aynı şeyi istersiniz, aynı şeyi hayal edersiniz, ama o yolda yanyana yürümeyi bir türlü başaramazsınız. Bazen böyledir işte.
İnsanlara söylediklerinizle değil, onlara neler hissettirdiklerinizle hatırlanırsınız. Bu söze gerçekten inanıyorum. Eğer bir insan hayatınızın merkezindeyse, ona söz söylemekten çok hissettirmeye bakın. Belki de ben yanlış şeyler hissettirmenin pişmanlığıyla yazıyorum bunları ya da geri dönülemez bir yolda olduğum için.
Ama ne olursa kalbime hep inandığımı da söylemek istiyorum. Onun gittiği yolun beni kötü bir yola götürmeyeceğine özellikle. Mücadeleme inanıyorum. Ve hakikatin derinlerde bir yerlerde olduğuna.
Ve gelelim bu fotoğrafa.
"Yüzüme vuran güneş, özgürlüğün simgesi deniz, ufak bir gülümseme ve uzanıp tutamadığım bir çiçek."
Her şey bu fotoğraf kadar geçici işte...